Ülkemizde işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yaşanan ihmal ve eksiklikler, bir kez daha can kaybı ile sonuçlanan bir olaya yol açtı. Olay, bir tamirhanede meydana geldi ve 16 yaşındaki bir çocuk işçinin TIR'ın altında kalarak trajik şekilde hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Yaşanan bu üzücü olay, genç işçilerin tehlikeli çalışma koşullarına maruz kaldığını ve gerekli önlemlerin alınmadığını gözler önüne serdi.
Olay, geçtiğimiz günlerde bir oto tamirhanesinde yaşandı. İddialara göre, 16 yaşındaki çocuk işçi, tamirhanenin dış kısmında çalışan bir TIR'ın yanına gitti. TIR’ın hareketine bağlı olarak, tamir işi sırasında dikkatini yeterince verememesi sonucu TIR'ın altında kaldı. Olay anında çocuk işçinin yankılanan çığlıkları, tamirhane çalışanları tarafından hemen duyuldu. Ancak, ne yazık ki kurtarma çabaları yetersiz kaldı ve çocuk işçinin yaşamı sona erdi. Olayın ardından hemen sağlık ekiplerine haber verildi; ancak genç işçinin hastaneye kaldırılmadan hayatını kaybettiği öğrenildi.
Bu tür kazalar, iş güvenliği standartlarının yetersiz olduğunu ve çocuk işçilerin çalışma koşullarının tehlikede olduğunu bir kez daha gösteriyor. Türkiye’de iş güvencesi konusunda yasal düzenlemeler olsa da, uygulama noktasında büyük eksiklikler bulunmaktadır. Çocuk işçiler, çalışmalarının tehlikelerinin farkında olmadan, az ücret karşılığında ağır işlerde çalışmak zorunda kalabiliyorlar. Olayın gerçekleştiği tamirhane, gerekli güvenlik ekipmanları ve eğitimleri sağlamada yetersiz kalmış olabilir. Olay sonrası yapılan ilk değerlendirmelerde, tamirhanenin iş güvenliği önlemlerini ne kadar yerine getirdiği sorgulanmaya başlandı. Uzmanlar, çocuk işçilerin sorunlarının çözümü için daha kapsamlı ve sürdürülebilir bir yaklaşımın gerekliliğini vurguluyor.
Yaşanan bu trajik olay, sadece bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda sistemin de ne denli sorunlu olduğunun bir göstergesi. Çocuk işçi istihdamının yasadışı olması gereken bir ülkede, bu tür kazaların yaşanması, iş güvencesinin uygulanmadığını ve denetimlerin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ailelerin çocuklarını güvenle çalıştırabilmeleri için kamuoyunun, sivil toplum örgütlerinin ve devletin el birliğiyle sorumluluk alması gerektiği aşikardır.
21. yüzyılda bir çocuğun, hayalleri ve geleceği için çalışırken hayatını kaybetmesi ise, toplumsal bir yara açmakta ve tüm bireyleri düşündürmektedir. Stajyer veya çırak olarak çalışan gençlerin deneyim kazanma ihtiyacı, ancak güvenli bir ortamda sağlanabilir. Sorumlu tüm tarafların bir araya gelerek işçi sağlığı ve güvenliği konularında süratle harekete geçmeleri ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması önem arz ediyor. Aksi takdirde, daha fazla can kaybı yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, 16 yaşındaki çocuğumuzun hayatını kaybetmesi, bir kez daha iş güvenliği önlemlerinin gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. Her bireyin iş yerinde güvenli bir ortamda çalışması için gereken önlemlerin alınması ve çocukların potansiyellerinin açığa çıkması için daha sağlam bir zeminde hareket edilmesi büyük önem taşıyor. Umut ederiz ki, yaşanan bu acı olaydan sonra yetkililer, iş güvenliği standartlarını yükseltmek için somut adımlar atar ve sağlık, güvenlik ve huzur dolu bir çalışma hayatı sağlamak adına gerekli çalışmalara hız verirler.