Günümüzde hava kirliliği, büyük şehirlerin en büyük sorunlarından biri haline geldi. Son zamanlarda, hava kalitesinin düşmesi ve bunun toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda ciddi uyarılar gelmeye başladı. Bu bağlamda, Düzce Üniversitesi Rektörü ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Özlü, özellikle kapı ve pencerelerin açılmaması konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Özlü, çeşitli kaynaklardan gelen verilerle desteklediği uyarılarında, hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini gözler önüne sererken, vatandaşları evde kalmaya davet etti.
Son yıllarda yaşanan hava kirliliği olayları, birçok şehirde yaşam kalitesini düşürmekte ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Özellikle sanayi tesislerinin yoğun olduğu bölgelerde, partikül madde ve gaz salınımları hava kalitesini ciddi şekilde etkilemekte. Prof. Dr. Özlü, bu duruma dikkat çekmek amacıyla yaptığı açıklamalarda, pencerelerin açılmasının ev içinde dahi sağlığı tehdit edebileceğini belirtti. Hava kirliliği partikülleri, dışarıdan girdiğinde evin içindeki hava kalitesini bozmakta ve astım, bronşit gibi solunum yolları hastalıklarının artmasına neden olmaktadır.
Hava kalitesinin düzelmesi için bazı önlemler almak gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özlü, topyekûn bir mücadeleye gereksinim olduğunu ifade etti. "Kapı ve pencereleri açarak dışarıdaki kirli havayı içeri almak yerine, evde kalmayı öncelik haline getirin" diyen Özlü, özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi risk grubundaki bireylerin daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Evlerin pencere ve kapılarının kapalı tutulması, hava filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmesi ve yerel hava kalitesi raporlarının takip edilmesi, alınabilecek önlemler arasında yer almaktadır.
Prof. Dr. Özlü, hava kirliliği ile mücadelede özellikle bireysel önlemlerin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, halk sağlığının korunması adına neler yapılması gerektiği konusunda bazı önerilerde bulundu. Öncelikle, mümkünse dışarıda vakit geçirmekten kaçınılmalı ve yoğun hava kirliliği uyarısı yapılan günlerde evde kalınmalıdır. Dışarı çıkmak zorunda kalındığında ise, maske takılmasının önemine dikkat çekildi. N95 gibi, partikül maddeyi filtreleyen maskelerin kullanılması, bireylerin zarar görmesini en aza indirmektedir.
Ayrıca, evde havalandırma yaparken dışarıdaki havanın kalitesini baz almadan hareket etmemek gerektiğini ifade eden Özlü, bu noktada hava temizleme cihazlarının kullanılmasının faydalı olabileceğini belirtti. "Hava temizleyiciler, içerideki havayı temizleyerek sağlıklı bir ortam oluşturulmasına yardımcı olur. Ancak bu cihazların da düzenli olarak bakımlarının yapılması şarttır" diye ekledi. Ayrıca, ev içinde bitkiler bulundurmanın da hava kalitesini artırabileceği ve stres düzeyini azaltabileceği çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Fahrettin Özlü'nün vurguladığı gibi, hava kirliliğine karşı alınacak tedbirler, bireylerin sağlığını korumanın yanı sıra, toplumsal bir sorumluluk olarak değerlendirilmeli. Dışarıda yoğun hava kirliliği koşulları yaşandığında evde kalmak ve pencereleri kapalı tutmak, sağlığımızı tehdit eden dış faktörlerden korunmanın en etkili yollarından biridir. Hava kalitesinin önemini unutmamak ve bu konuda toplumsal bir bilinç geliştirmek, geleceğimiz için büyük bir gereklilik haline geliyor.